Kəramət : - FRİDA KAHLO ve BİLİNMEYENLER

Meksikalı bir ressam.
Şahsen tanıyanlar tarihin büyük divalarından biri, ağır bir tekilacı, açık saçık hikayeler anlatan bir sigara tiryakisi, Leon Trotsky, şair Pablo Neruda gibiler için parti veren, bir bohem, ve duvar ressamı olan kocası Diego Rivera ile tanımlıyor.
Güç simgesi aşk kurbanı, sanat dehası.
Frida Kahlo almadığı kaş ve bıyıklarıyla, yerli Tehauna kıyafetleri ve sol bacağından ince olan sağ bacağı ile,güzellik standartlarını değiştirdi.
"Hayatımda iki kaza geçirdim, Diego ve tren kazası. Diego çok daha yıkıcıydı."
Diego'nun bağlanma sorunu vardı. Kadınlarla bitmeyen aşk hikayeleri ile ünlü ressam Diego Rivera ile evliydi.
Arkadaşları ailesi bu ilişkiyi hiç onaylamadı. Buna ramen Diego ile evlendi. Yaşattığı tüm acılara ramen Diego'yu sevmekten vazgeçmedi.
Diego 42 yaşında 120 kilo, Frida 22 yaşında 48 kiloydu.
Bu aşkın açıklanabilinir bir şey olmadığının delili. Kalbini kıran birine, bizi terkeden birine duyulan aşk.
Kendine çok az zaman ayıran birine, sürekli kendi hayatı ile meşkül olan birine, defalarca aldatan birine, sürekli acı içinde bırakan birine..
Geçirdiği kaza yüzünden yıllarca yatağa mahkum oldu, çocuk felçi geçirdi, üç kez kürtaj oldu. Kırık bir omurga ile hayatının büyük kısmında giydığı korse ve tahta bacağına ramen resim yapmayı sürdürdü.
Duydugu fiziksel ve duygusal acıya ramen, Frida asla kendini bırakmadı. Kendini resim yapmaya verdi. Diegoya aşık olmasına ramen, evde oturup, ağlayarak onun dönmesini beklemedi..
"Hasta değilim sadece paramparcayım"
Diego'nun bir çok kadınla ilişkisi vardı. Tüm ihanetlerine ramen onu affetti, kız kardeşi Cristina ile aldattığında, onu terk etti 4 sene onsuz ayrı yaşadı.
"Hiç bir zaman hayallerini yada kabuslarımı resmetmedim, ben sadece kendi gerçeğim resmettim."
6yaşında geçirdiği çocuk felçi yüzünden bir bacağı diğerinden kisa ve inceydi.
18 yaşında geçirdiği tren kazasında trenin Demir cubuğu sol kalçası dan girip leğen kemiğinden çıktı.
Bu yüzden defalarca ameliyat oldu. İleri derecede zaturyeden öldü.
Frida zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak çok yoğun acılar yaşadı.
Frida acılarının esiri olsaydı yaşayamazdı. Acılarını, sevinçlerini, elinden kayıp gidenleri hep çizimleriyle anlattı. Acılarını, öfkesini resimleri ile dışa vurmayı tercih etti.
Sıra dışı saç örgüleri, renkli kıyafetleri.. Ve bir çok insanın dalga geçtiği tek kaşları bıyıkları. Belkide onu farklı kılan bunlardı, koltuk altına dokunmadı. Omuzlarını fantastik Tehauna giysilerle süsledi.
Kırmızı ruj ve kırmızı ojesi ve parfümleriyle bilinirdi. Sokak gül koktuğunda çocuklar bilirdi oradan Frida'nın geçtiğini.
Sanatcı olmayı planlamamıştı. 18 ine kadar doktor olmayı düşünüyordu. Tren kazası hayatını değiştirdi.
"Herşey değişir her şey yer değiştirir, hayatımızda ne zaman yada nasıl değişeceğini bilemeyiz, bu yüzden asla plan yapma, ve onlara bağlı kalma."
